Mühendislik, hayatın her alanında etkisi görülen ve özellikle modernizm ile birlikte ciddi bir gelişim ivmesi yakalayarak birçok farklı bilim alanına bölünen bir disiplin olarak günümüzde de dönüşümünü sürdürüyor. Bu dönüşüm her geçen gün daha da hız kazanıyor. Bunda kuşkusuz serbest piyasa rekabetinin üst seviyelere ulaşmış olmasının etkisi büyük. Ülkeler inovasyona ve yeni teknolojiler geliştirmeye önemli kaynaklar ayırıyorlar. Türkiye de başta savunma sanayi olmak üzere yaptığı atılımlarla ve TEKNOFEST gibi yarışmalarla bu ülkeler arasına girmeye başladı. Tabi bu durum eğitimde de belli kalıplardan çıkıp bir dinamizmi ve çağı yakalamayı gerekli kılıyor. Biz de Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Teknoloji Fakültesi olarak; evrensel nitelikte bilgi ve teknoloji üreten, araştırmacı, paylaşımcı, yenilikçi, çevreye duyarlı, özgün ve estetik değerlere sahip çağdaş bir öğretim kültürünü oluşturmak ve mesleki açıdan yetkin, takım çalışmasını seven, sanayinin gelişmesine yön veren, bilgiyi beceri ile bütünleştiren, uygulama becerisine sahip ve toplumsal değerlere saygılı mühendisler yetiştirmeyi kendimize misyon olarak belirledik.
Misyonumuz doğrultusundaki çalışmaların temelini üniversitemizin öncüsü olduğu +1 Eğitim Modeli oluşturuyor. Bu model ile öğrencilerimizi en az bir dönem tam zamanlı olarak iş dünyasına gönderiyoruz. Aynı şekilde iş dünyasını da fakültemize davet ediyoruz. Müfredatlarımızı iş dünyasının taleplerine göre sürekli olarak güncelliyor, onların istediği niteliklere uygun öğrenciler yetiştirmeye çalışıyoruz. Bunun bir sonucu olarak güçlü iş birlikteliklerimiz oluştu. Bunu sadece lisans değil lisansüstü programlarımıza da taşımayı başardık. Akademisyenlerimiz de +1 Eğitim Modeli nedeniyle iş dünyası ile sıkı bir irtibat halindeler. Öğrencilerimizin tezlerini mevcut sorunlara çözüm üretecek şekilde hazırlamalarını özellikle önemsiyoruz. Buradan da anlaşılacağı üzere uygulanabilir Ar-Ge olmazsa olmazımız.
Başta TEKNOFEST olmak üzere teknoloji yarışmaları özellikle üzerinde durduğumuz bir alan. Şu ana kadar elektrikli araç, insansız hava aracı, roket, uçan araba tasarımı ve birçok alanda önemli başarılar elde ettik. Öğrencilerimizin ve akademisyenlerimizin bu başarılardaki emekleri çok büyük. Sponsorlarımız da her zaman arkamızda oluyorlar. Başarılar geldikçe bir sonraki yıl için hedeflerimiz daha da büyüyor. Bu başarıların bir meyvesi de öğrencilerimizin 7/24 çalışabilecekleri bir alan olan ve ülkemizde ilk defa üniversitemizde kurulan Teknoloji Yarışmaları Koordinatörlüğü ve onun çalışma alanı oldu. Yarışmaların öğrencilerimizin gelişiminde ve yeni teknolojilerin ortaya çıkmasında ciddi bir rol oynadığını düşünüyoruz.
Bir kurumun kalitesini ve onun uluslararası boyuttaki geçerliliğini gösteren en önemli kanıtlardan birisi de bağımsız kuruluşlar tarafından değerlendirilmesidir. Türkiye’deki teknoloji fakülteleri arasında Mühendislik Eğitim Programları Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği (MÜDEK) tarafından akredite edilen ilk Teknoloji Fakültesi olmak gurur duyduğumuz önemli kalite göstergelerimizden birisi. Kısa süre önce akreditasyonumuz 5 yıllığına yenilendi ve kalitemiz tekrar tescil edilmiş oldu. Bununla birlikte son derece deneyimli ve sahayla iç içe bir akademik kadroya sahibiz. Akademisyenlerimiz arasında dünyanın en etkili bilim insanları listesine giren hocalarımız bulunuyor. Bununla da kalmayarak üniversitemiz bünyesinde kurulan uygulama ve araştırma merkezlerinde faaliyet yürüten hocalarımız topluma hizmet noktasında da çalışmalarını sürdürüyorlar.
Yukarı kısaca özetlemeye çalıştığım eğitim ekosisteminde yetişen öğrencilerimiz henüz mezun olmadan iş dünyasıyla tanışmış ve iş tecrübesi edinmiş, nitelikli bir akademik eğitim almış, üniversitede de kendisini geliştirebileceği çalışmalarda bulunmuş olarak hızlı bir şekilde iş sahibi oluyorlar ve iş dünyası tarafından aranan insanlar durumuna geliyorlar. Fakültemiz ise; eğitim-öğretim ile araştırma ve uygulama kalitesi yüksek, yerel ve ulusal boyutlarda çözüm üretebilen, üniversite-iş dünyası iş birliğini esas alan, Ar-Ge projeleri ile iş dünyasını destekleyen, evrensel boyutta etik değerlere saygılı, toplam kalite yönetimi ilkelerini benimsemiş, yenilikçi ve sürekli gelişen bir fakülte olma vizyonuyla hareket etmeye devam ediyor.
Bugüne kadar elde ettiğimiz başarılar, tescilli kalitemiz, çalışmalarımız ve hedeflerimizi ele aldığımızda fakültemizi Türkiye’de Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından da ayrıcalıklı bir kategoride değerlendirilen üniversitemizin lokomotif fakültesi olarak değerlendiriyoruz. Gelecekte de kendisini devamlı yenileyen, dünya ve mühendislik bilimlerindeki değişimlere hızlı bir şekilde adapte olan, Ar-Ge ve topluma hizmet çalışmalarında önde gelen, sorunlara çözüm üreten, yenilikler ortaya koyan ve aranılan mühendisler yetiştiren bir fakülte olma idealiyle yoğun bir şekilde çalışmayı sürdüreceğiz.
Selam ve sevgilerimle…
Prof. Dr. Zafer Tatlı
Dekan